İstanbul'da Yaşamayın, İstanbul'u Yaşayın

İstanbul Tarih ve Kültür Derneği olarak üçüncüsünü gerçekleştirdiğimiz Dersaadet Sohbetlerimizde konuğumuz "Yaşadığımız Şehir İstanbul'u Tanıyor Muyuz?" isimli sunumuyla Kültür ve Turizm İstanbul İl Müdürü Nedret Apaydın idi. Program başlangıcında moderatör Ahmet Melik Ünal tarafından Nedret Apaydın ve çalışmalarıyla ilgili bilgiler katılımcılara sunuldu.
 
İstanbul'un tarihine ilişkin olaylar, fotoğraflar, gravürler ve hikayelerle yapılan sunum ile katılımcıların zevkle takip ettiği "Yaşadığımız Şehir İstanbul'u Tanıyor Muyuz?" isimli sunumdan ön plana çıkan başlıklar şunlardır. 


 

• "İstanbul ismi nereden gelmiştir ve anlamı nedir?" Tarih boyunca yaşadığımız şehir için farklı milletlerce verilen isimleri öğreniyoruz.Osmanlı Devleti, tarih boyunca Dersaadet, Payitaht, İslambol gibi şehri farklı isimlerle isimlendirmiştir. Bundan dolayı hiçbir komplekse girmemiştir. İstanbul ismi, resmi olarak ilk kez, 1923 yılında kullanılmıştır.

• İstanbul, Osmanlı döneminde sur içinden oluşmaktaydı.Sur içi haricinde yönetimsel olarak; Eyüb Sultan, Galata ve Üsküdar'dan oluşmaktaydı.

• İstanbul, 2015 verilerine göre 12 milyon ziyaretçi ile dünyada en fazla 5. ziyaretçi alan bir şehirdir.

• Bugün İstanbul'da yer alan tarihi eserlerin birçoğu yapıldığı dönemki orjinalliğini taşımamaktadır. Depremler, tadilatlar ile birlikte yenilenmiştir.

• İstanbul 2015 yılı verileri itibariyle, 453 bin kişi göç alıp, 400 bin kişi göç vermektedir.

• İstanbul'da günümüzde 3196 Camii bulunmaktadır.

• İstanbul halkının birçoğu maalesef yaşadığı şehri gezmemektedir.İstanbul'da yaşayanlar var, İstanbul'u yaşayanlar var. Sizler İstanbul'u yaşayanlardan olun

• "Üsküdar'a gider iken aldı da bir yağmur", "Telgrafın tellerine kuşlar mı konar", "Ada sahillerinde bekliyorum" isimli eserlerin hikayelerini müzik eşliğinde dinledik.
  
  

Nedret Apaydın'ın sunumu sonrasında kısa bir teşekkür konuşması yapan İstanbul Tarih ve Kültür Derneği Başkanı Tarihçi İbrahim Akkurt: 
"İstanbul’un işgali yıllarında cami duvarlarına yapıştırılmış, Üsküdar’dan İstanbul’a bakarken görülen Sultanahmed, Ayasofya, Topkapı Sarayı ve derinlemesine Haliç’in fark edildiği büyük bir poster üzerindeki yazı şöyledir. “BU ŞEHİR KİMİNDİR?”… hemen altında ise “BU ESERLER KİMİN İSE BU ŞEHİR ONUNDUR” ifadesi okunur. Bu şehre sahip çıktığımız sürette bu şehir bizimdir. Güzel sunumuyla bizlere İstanbul'u yaşattığı için kıymetli Nedret abimize müteşekkiriz" diyerek katılımcıları selamladı.

Katılım ve katkılarından dolayı Nedret Apaydın'a, Dernek Başkanı İbrahim Akkurt'un plaket takdimi ile program son buldu.