Dr. Ali Okumuş

Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Görevlisi

Ertuğrul Fırkateyni Faciası

Ertuğrul Fırkateyni faciası üzerine pek çok araştırma yapılmıştır. Bu elim hadisenin Türk – Japon ilişkilerinin başlamasında önemli bir rol oynadığı fikri de konu üzerinde çalışmaların artmasına sebep teşkil etmiştir.

7 Aralık 2016 15:38
A
a
125.yılında Ertuğrul Fırateyni Faciası Hakkında Bazı Vesikalar
Ertuğrul Fırkateyni faciası üzerine pek çok araştırma yapılmıştır. Bu elim hadisenin Türk – Japon ilişkilerinin başlamasında önemli bir rol oynadığı fikri de konu üzerinde çalışmaların artmasına sebep teşkil etmiştir. Daha facianın açtığı yaralar sarılmadan, sıcağı sıcağına, denizcilik tarihimiz açısından önemli eserler ortaya koyan Süleyman Nutkî Bey, “Ertuğrul Fırkateyni Faciası” ismiyle bir kitap yayınlamış, o günden bu güne pek çok makale, kitap, telif ve tercüme eserler neşredilmiştir. Bizim buradaki maksadımız Ertuğrul fırkateyni faciasını yeni baştan yazmak değildir. Yukarıda ifade edildiği üzere bu pek çok defa yapılmıştır. Bilâkis Başbakanlık Osmanlı Arşivlerinde rastladığımız bazı belgelerden bahsederek yapılacak olan müteaakib çaklışmalara yeni bir pencere aralamaya çalışmaktır. Ancak meseleyi ana hatları ile ortaya koymakta fayda var:

Bilindiği gibi, Ertuğrul gemisi Sultan Abdülaziz döneminde inşa olunmuştur. Abdülaziz kuvvetli bir donanmaya sahip olmayı hayal etmiş, ancak bu sayede dünya güçleriyle mücadele edebileceğini düşünmüştür. Sultan Abdülaziz’in tahta geçtiği 1861 tarihi itibarıyla dünya denizcilik teknolojisinde mühim değişiklikler olmuş, yelkenden buhar sistemine, ahşap tekneden sac tekneye geçilmiş ve gemiler zırhla kaplanır duruma gelinmiştir. Müteakip otuz yıl içerisinde bilimdeki bütün gelişmeler gemilere tatbik edildi. Dretnot icat edildi. Denizaltı, mayın, infilâklı mermiler ve deniz teknolojisindeki pek çok araç ve silâhlar bu dönemde bulundu. Sultan Abdülaziz bu gelişmelere ayak uydurabilmek için hem yeni tersaneler kurma hem de mevcut olanları yenileme çalışmalarını sürdürüyordu. Ertuğrul Fırkateyni de bu dönemde inşa edilmiş ve döneminde pek çok üne kavuşmuştu. Sultan Abdülaziz tahttan indirildiğinde Osmanlı donanmasının otuz tane zırhlı, yetmiş altı tane ahşap olmak üzere toplam 106 tane savaş gemisi bulunmaktaydı.


Sultan Abdülhamid tahta geçtiğinde böyle bir donanmayı devralmıştı. Ertuğrul fırkateyninin Japonya seferini hazırlayan nedenler ise kendi kendine gelişti: 1887 yılında Japon İmparatoru Mikado’nun amcası olan Prens Komatsu İstanbul’u ziyaret etmiştir. Sultan Abdülhamid buna hem bir iade-i ziyaret hem de o yıl Bahriye Mektebi’nden mezun olan efendilerin tecrübe kazanma ve pratik yapma amacına binaen Ertuğrul Fırkateyni’ni hazırlatmış ve bu fırkateyn 1889’da Japonya’ya gönderilmişti. Ertuğrul Uzakdoğu’ya intikal ederken pek çok limana uğramış ve büyük tezahüratlarla karşılanmıştır. Bu gemi vazifesini yapıp geri dönerken Eylül 1890’da Japonya’da kayalıklara çarparak battı. Mesleğinin henüz başında olan genç subay ve zabitlerle birlikte altı yüz kadar denizcimiz şehit oldu. Geminin gönderiliş maksat ve geçirdiği maceralardan çok bu facia hatırlanır olmuş ve adeta efsaneleşmiştir. Diğer taraftan, Ertuğrul Fırkateyni Faciası Türk – Japon ticari ve kültürel ilişkilerinin başlangıcı sayılmış, hadiseyi müteakib pek çok ziyaret gerçekleştirilmiş ve ilişkilerde bu elim hadise hatırlanır olmuştur. Meselenin tafsilatı hakkında mevcut eserlere müraacaat edilebilir. Biz burada arşiv vesikalarının kısa bir tanıtımını vermekle iktifa edeceğiz. Arşivde rastladığımız mezkûr belgeler de bu acı hadise sonrasındaki gelişmeler hakkındadır.  Unutulmamalıdır ki bahsini ettiğimiz belgeler titiz ve mukayeseli bir araştırmaya muhtaçtır.

Bu belgelerden birine göre; Asya kıtası insanoğlunun yerleşik hayata ilk geçtikleri yer olması hasebiyle en büyük krallıklara da ev sahipliği yapmıştır. Ortaçağ’dan sonra dünya üzerinde pek çok değişiklik olmuş ve Asya’da kurulan krallıklar hakimiyetlerini kaybetmiştir. Bugün ise (1890 itibarıyla) modern dünyada, bir kaç bağımsız krallığa ilaveten, sadece Türkiye, Japonya ve Çin bağımsızlıklarını muhafaza edebilmektedir. Türkiye ülkemize (Japonya’ya) ilk elçiliği açan ve elçiyi gönderen ülkedir. Belgede belirtildiğine göre Japonlar, yaşanan bu elim hadiseden çok üzüldüklerini belirtiyor bu bunun Türk Japon ticari ve kültürel münasebetlerine zarar vermemesini temenni ediyorlardı.

 


Vesika 1: Facia sonrasında Japonya’dan Osmanlı Devletine gönderilen ve teessürlerin bildirildiği mektup.



Vesika 2: Facianın yaşandığı yeri gösteren elle çizilmiş iki harita. (BOA, HR.MTV., 507/46, 03.10.1890)

Ertuğrul gemisi battıktan sonra, Japonya hükümeti geminin enkazını ortaya çıkarmak ve gemi içindeki eşyaları kurtarmak istediğini Osmalı Devletine bildirmiştir. Hatta bunu meccanen yapacağını belirtmiştir. Osmanlı bunu kabul etmekle birlikte bu işte vazife alacak olanların da taltif edileceğini bildirmiştir.


Vesika 3: Japonya’nın meccanen batan geminin eşyalarını çıkarmak arzusunda bulunduğu ve Osmanlı Devletinin de burada çalışanları taltif edeceğini bildirdiği tezkire.


Vesika 4: Wakayama Vilâyeti Valisi Ishii tarafından facia hatırasına yazılmış mektup. (BOA, HR.MTV., 507/54, 07.03.1891).


Vesika 5: Tören yöneticisinin yardımcısı Kurata Ertuğrul fırkateyni faciasında ölenler için yapılan cenaze merasimini anlatıyor.  (BOA, HR.MTV., 507/55, 1891).


Vesika 6
: Facia sonrasında yapılan yardım kampanyasının tutanaklarından bir sayfa. Yardımda bulunan kişi sayısı 5386 kişi olarak gösterilmektedir. (BOA, HR.MTV., 507/57, 1891)


Vesika 7: Batan Ertuğrul gemisinden kurtarılan eşyaların Dersaadet’e gönderilmesine dair tezkire. (BOA, HR.MTV., 507/63, 06.17.1891). Bu hususta dosya içerisinde pek çok vesika bulunmaktadır.


Vesika 8: Japonya’da toplanan 2984.36 franklık ianenin bildirildiği ilmuhaber kaydı. (BOA, HR.MTV., 507/67, 08.27.1892)


Vesika 9: Japon sularında Ertuğrul fırkateyninin batmasının yirminci yılı hatırasına düzenlenen tören hakkında tahrirat. (BOA, HR.MTV., 507/77, 28 Mart 1910)
Osmanlı arşivlerinde Ertuğrul Fırkateyni faciası hakkında daha pek çok vesika bulunmaktadır. Burada Hariciye Nezareti dosyalarında yer alan belgelere dikkat çekmek istedik. Arşivdeki belgelerin tasnifi tam olarak bitirilemediği için pekçok sürpriz araştırmacıları beklemektedir. Sonuç itibarıyla, bu facianın hemen sonrasında yaşanan gelişmeleri, bahsini ettiğimiz dosyadan hareketle aydınlatmak mümkündür.

Erol Mütercimler, Mim Kemal Öke, Ertuğrul Fırkateyni Faciası ve Türk Japon İlişkisinin Başlangıcı, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı, İstanbul 1991, s. 6-8.
BOA, HR.MTV.,  507/29, 15.08.1980.
BOA, HR.MTV., 507/48, 08.10.1890.
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

duyurular DUYURULAR
editörün seçtikleri EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
hava durumu HAVA DURUMU
anket ANKET

arşiv HABER ARŞİVİ
linkler LİNKLER
Bu haber ilginizi çekebilir! Kapat

İstanbul'dan Dünya'ya Tarih'in İzinde