1927 yılında Malatya’da doğdu. Babası banka memuru Mehmed Sıdık Bey, annesi ise İlkokul Öğretmeni Hafize Hanım’dır. Babasının işi dolayısıyla Türkiye’de birçok ilinde okuma ve görme fırsatı olmuştur. 1950 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Elektrik Mühendisi olarak mezun oldu.


 
1952 yılında Amerika’ya giderek Texas Tech Üniversitesi’nde Ekonomi alanında Yüksek Lisans yaparak Türkiye’ye dönmüştür. Türkiye’ye döndüktan sonra, hayatının sonuna kadar sürecek olan bürokratlık ve siyaset hayatı başlar. Elektrik İşleri Etüd İdaresi Genel Müdür Yardımcılığı görevinden sonra 1961-1962 yıllarında askerlik hizmetini, Milli Savunma Bakanlığı Bilimsel Danışma Kurulu üyesi olarak yaptı ve Devlet Planlama Teşkilatı'nın kurulmasına katkıda bulundu. Bu sırada, Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nde ders verdi. Bir süre Başbakanlık Teknik Uzmanlar Kurulu Üyesi olarak çalıştı ve 1967-1971 yıllarında Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı görevini yürüttü. Ekonomik Koordinasyon Kurulu, Para ve Kredi Kurulu, RCD Koordinasyon Kurulu ve AET Koordinasyon Kurulu başkanlıklarında bulundu.



1971-1973 yıllarında Dünya Bankası'nda danışman olarak görev yaptı. Türkiye'ye döndükten sonra çeşitli sınai kuruluşlarında çalıştı. 1977 seçimlerinde Milli Selamet Partisi’nden İzmir milletvekilliğine aday oldu fakat seçilemedi. 1979 yılı sonlarına doğru Başbakanlık Müsteşarı olarak atandı. Aynı dönemde Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı görevini de vekâleten yürüttü. 12 Eylül 1980 askeri ihtilali sonrası oluşturulan Bülent Ulusu’nun başbakanlığını yaptığı hükümette Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcılığı görevinde bulundu. 14 Temmuz 1982 yılında bu görevden istifa etti. 20 Mayıs 1983 tarihinde Anavatan Partisi’ni kurduktan hemen sonra 6 Kasım 1983 tarihinde yapılan seçimlerde 400 kişiden oluşan mecliste 211 milletvekili çıkararak tek başına iktidar oldu.



1987 yılında yapılan seçimlerde de yine tek başına iktidar olarak 45. ve 46. Dönem Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinin Başbakanı oldu. Başbakanlık yaptığı dönemlerde; Türkiye’nin Avrupa’ya ve diğer dünya ülkelerine açılmasını sağladı. Ekonomik alandaki gelişmelerle Türkiye her geçen yıl ekonomik büyümesini sürdürdü. Otoyollar, köprüler, fabrikalar inşa ederek halkın refah kalitesini yükselten çalışmalara imza attı. Tarihe ve Kültürümüze en üst derecede değer vererek Başbakanlık Osmanlı Arşivi’ne büyük imkanlar sağlamıştır. Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığını kurdurmuştur. Türkiye, Turgut Özal’ın Başbakanlık yaptığı dönemlerde spordan sağlığa, siyasetten sanata birçok alanda gösterdiği gelişmelerle adeta dünyayla yarışan bir ülke konumuna gelmiştir. Turgut Özal, 31 Ekim 1989 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Türkiye Cumhuriyeti’nin 8. Cumhurbaşkanı seçilmiştir.



17 Nisan 1993 tarihinde vefatına kadar bu görevi sürdürmüştür. Cumhurbaşkanlığı döneminde halkla iç içe, herkesin düşüncesine saygılı, özgürlüklerin genişletilmesi taraftarı bir duruş sergilediğinden dolayı halkın takdirini ve sevgisini kazanmıştır. 5 ülkeyi kapsayan 12 günlük Orta Asya gezisinden sonra Türkiye’ye dönen Turgut Özal, 17 Nisan 1993 tarihinde şüpheli bir ölümle hayata gözlerini yumdu. Cenazesine ülkenin dört bir yanından insanlar akın etmişti. Cenaze töreninde halkın ellerinde taşıdığı pankartlarda şu ifadeler yer almaktaydı: “Sivil Cumhurbaşkanı, Demokrat Cumhurbaşkanı, Dindar Cumhurbaşkanı”.



17 Nisan 1993 tarihinde vefat eden Turgut Özal, "Öldükten sonra beni İstanbul’a (Topkapı’daki Mezarlığa) defnedin, kıyamete kadar Fatih Sultan Mehmed’in manevi ruhaniyeti altında bulunmak istiyorum" şeklindeki vasiyetine uyularak Topkapı Vatan Caddesi üzerinde Adnan Menderes’in de kabrinin bulunduğu Mezarlığa defnedilmiştir.