Lisans ve Yüksek Lisansını İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü’nde tamamladı. Kapadokya Üniversitesi Turist Rehberliği bölümlerinden mezun oldu Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Tarih Bölümünde Doktora eğitimine devam etmektedir. Marmara Üniversitesi ve Medipol Üniversitesi’nde Öğretim Görevlisi olarak dersler vermektedir. “Fatih Tarih Envanteri”, “Çanakkalepedia”, “Keşf-i İstanbul Gezileri”, “İstanbul'un Tarihi Mezarlıkları, Hazire, Kabir ve Türbelerinin Envanter Projesi”, “Yürü Keşfet İstanbul Projesi” lokasyon tabanlı Tarih, Kültür ve Turizm uygulaması, “Osmanlı Kültürel Mirası İzinde Medeniyetimize Yolculuk” Projesi, “İstanbul Tekkeleri Envanter Projesi”, “Zeytinburnu İlçesi’nin Tarihi Mekanlarının Tanıtım Tabelalarının Hazırlanması Projesi”, “Kültür Bakanlığı Tarihi Yarımada İmar Planı” Projelerinde “Tarihçi, Danışman ve Yazar” olarak görev almıştır. "İstanbul Tarih" ve "Tarihçe" Dergileri ile www.istanbultarih.com isimli internet sitesinin İmtiyaz Sahibi ve yazarıdır. “Fetvanın Gücü - Şeyhülislam Hasan Hayrullah Efendi”, “İstanbul'un 100 Sultan İkinci Abdülhamid Han Eseri", “Bakıp da Göremediklerimizle İstanbul” ,"Veziriâzam Davud Paşa ve Külliyesi", "Geçmişten Günümüze Bahçelievler" isimlerinde beş kitabı bulunmaktadır. TV ve Radyo programlarının yanı sıra, tarih alanında farklı konularda yurtiçinde ve yurtdışında seminerler vermekte, Bölgesel-tematik içerikli gezilerde rehberlik yapmakta, Tarih alanında projelerde danışmanlık hizmeti vermektedir. Akkurt, 33 ülke ve 130'a yakın şehirde tarih-kültür-medeniyet anlamında gezi ve incelemelerde bulunmuştur.
Bu özellik 1899 yılında yapılan ve İstanbul’daki en eski Sinegoglardan birisi olan Hemdad İsrael Sinegogunun İkinci Abdülhamid’in koruması altında yapılmış olmasıdır. Kuzguncuk yangınının ardından Yeldeğirmeni’ne yerleşen ve gittikçe kalabalıklaşan Yahudiler sinagog yapmak isteyince, aynı yerde kilise yapmak isteyen Rumlar bu karara karşı çıkmıştır.
Olaylar büyüyüp kan dökülünce, İkinci Abdülhamid’in göz doktoru olan Elias Kohen Paşa’nın padişahı durumdan haberdar etmesiyle askerler duruma müdahale etmiş, padişah fermanı ile bu arazi üzerinde sinagog yapılmasına izin verilmiştir. Bunun üzerine Rumlara göre o dönemde oldukça azınlıkta bulunan Yahudiler, Sultan Abdülhamid’e teşekkürlerini sunmak için Sinagogun adını, Arapça köken olan Hamid ile aynı anlama gelen Hemdat koymuşlardır. Yahudiler bununla İkinci Abdülhamid’e olan vefa borçlarını ödemek istemişlerdir.
Sinagogun içine dair en dikkat çekici ayrıntı, bir benzeri Dolmabahçe Sarayı’nda bulunan gösterişli avizelerdir. Yapı ağırlıklı olarak beyaz mermerle yapılmıştır. Ehal kısmı sedef kakma olup önünde gümüş kandiller asılmıştır. Mermer zeminde çok kıymetli Türk Halıları bulunur. Sinagog içinde suka duvarlarına asılan işlemelerin önüne bazen değerli hahamların resimleri asılır.
Hemdad İsrael Sinegog’u Sultan İkinci Abdülhamid eliyle o dönemde teşekkül eden Osmanlı hoşgörüsünün bir timsali olarak günümüzde dahî arz-ı endam etmektedir.
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...