Lisans ve Yüksek Lisansını İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü’nde tamamladı. Kapadokya Üniversitesi Turist Rehberliği bölümlerinden mezun oldu Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Tarih Bölümünde Doktora eğitimine devam etmektedir. Marmara Üniversitesi ve Medipol Üniversitesi’nde Öğretim Görevlisi olarak dersler vermektedir. “Fatih Tarih Envanteri”, “Çanakkalepedia”, “Keşf-i İstanbul Gezileri”, “İstanbul'un Tarihi Mezarlıkları, Hazire, Kabir ve Türbelerinin Envanter Projesi”, “Yürü Keşfet İstanbul Projesi” lokasyon tabanlı Tarih, Kültür ve Turizm uygulaması, “Osmanlı Kültürel Mirası İzinde Medeniyetimize Yolculuk” Projesi, “İstanbul Tekkeleri Envanter Projesi”, “Zeytinburnu İlçesi’nin Tarihi Mekanlarının Tanıtım Tabelalarının Hazırlanması Projesi”, “Kültür Bakanlığı Tarihi Yarımada İmar Planı” Projelerinde “Tarihçi, Danışman ve Yazar” olarak görev almıştır. "İstanbul Tarih" ve "Tarihçe" Dergileri ile www.istanbultarih.com isimli internet sitesinin İmtiyaz Sahibi ve yazarıdır. “Fetvanın Gücü - Şeyhülislam Hasan Hayrullah Efendi”, “İstanbul'un 100 Sultan İkinci Abdülhamid Han Eseri", “Bakıp da Göremediklerimizle İstanbul” ,"Veziriâzam Davud Paşa ve Külliyesi", "Geçmişten Günümüze Bahçelievler" isimlerinde beş kitabı bulunmaktadır. TV ve Radyo programlarının yanı sıra, tarih alanında farklı konularda yurtiçinde ve yurtdışında seminerler vermekte, Bölgesel-tematik içerikli gezilerde rehberlik yapmakta, Tarih alanında projelerde danışmanlık hizmeti vermektedir. Akkurt, 33 ülke ve 130'a yakın şehirde tarih-kültür-medeniyet anlamında gezi ve incelemelerde bulunmuştur.
Sultan İkinci Murad Han, 1404 yılında Edirne’de dünyaya geldi. Babası Fetret Devri’ni sona erdirip, devletin ikinci kurucusu sayılan Çelebi Mehmed, annesi ise Dulkadiroğlu Beyliğinden Emine Hatun’dur.
Şehzade Murad’ın çocukluğu Amasya, Bursa ve Edirne'de geçti. Küçüklüğünden itibaren devrin büyük âlimlerinden ders alarak yetişti. 1415'te on iki yaşındayken idâri ve askeri bilgileri öğrenip, tecrübe sâhibi olması için, lalası Yörgüç Paşa’nın yanında Amasya Valiliği’ne tâyin edildi. Şehzâde Murâd, ilk vazife yeri Amasya'dayken, 1416'da âsi Börklüce Mustafa İsyânını bastırdı. 1421'de Anadolu Beylerbeyi Hamza Bey ile İsfendiyaroğulları’ndan Samsun'u aldı. Şehzade Murad, 25 Haziran 1421'de Bursa'da babasının vefatı üzerine tahta çıkarak 19 yaşında Osmanlı Devleti’nin 6. padişahı oldu. Sultan İkinci Murad Saltanatının ilk yıllarında iç karışıklıklar ile mücadele etti. İkinci Murad’ın genç yaşta tahta çıkmasını kendileri için fırsat bilen Bizanslılar, hapsettikleri Mustafa Çelebi’yi salıverip, Sultan Murad’a karşı saltanat mücadelesi vermesine destek olmuşlardı. Bizans ve Anadolu beyliklerinin desteğiyle Sultan Murad üzerine yürüyen “Düzmece Mustafa” lakaplı Mustafa Çelebi, Sultan Murad’ın ordusu tarafından yakalanarak 1421 yılında Edirne’de idam edildi. Sultan Murad, bu isyan bastırıldıktan sonra Bizans’ın desteği ile Osmanlı Devleti’ne karşı ayaklanan Aydınoğulları, Menteşe, Teke ve Germiyan beyliklerine son vererek Anadolu’daki Türk Birliğini sağlamaya yönelik adımlar atmıştır.
Anadolu üzerine sükunet ve adalet hakim olduktan sonra, Sultan Murad yönünü batıya yani faaliyetleri ile Osmanlı üzerinde tehlike oluşturan Bizans ve Balkanlara çevirmişti. Rumeli'de de bir çok faaliyette bulunan Sultan İkinci Murad, Sırbistan üzerine sefere çıktı. Sırbistan vergiye bağlandı. Selanik, Makedonya, Teselya ve Yanya dolayları Osmanlı topraklarına katıldı. Arnavutluk Osmanlı himayesini kabul etti. Ayrıca, ayaklanan Eflak Bey'i Vlad'ın (Kazıklı Voyvoda) üzerine kuvvet gönderildi ve Eflak Beyliği yeniden Osmanlı'ya bağlandı. Osmanlı Devleti’nin Balkanlarda almış olduğu bu galibiyetler Avrupa’da Osmanlı üzerine bir Haçlı Ordusu hazırlanmasına sebeb oldu. 1441'de Belgrad kuşatmasının neticesiz kalışı Avrupalıları ümitlendirip, yeni bir ittifaka heveslenmelerine sebep oldu. Macarların milli kahramanı Hunyadi Yanoş'un Bosna'ya girişi, Balkan hükümdârlarının ve Anadolu beyliklerinin Osmanlılara karşı birleşmesine yol açtı. Bu sırada İkinci Murâd Hanın Karamanoğulları meselesiyle müşgul olmasından istifâde eden Haçlı ordusu, 1443'te Tuna'yı aşarak Sofya ve Niş'i aldı. 1444'te Yalvaç Muhârebesinde iki taraf da kesin bir üstünlük kuramadı. Haçlılar, geri çekildiler. Neticede 12 Temmuz 1444'te Macarlarla on yıl süreli Segedin Barış Antlaşması imzalandı.
Segedin Antlaşması sonrası Sultan Murad, devrin alimlerindne olan ve kendisine karşı büyük muhabbet beslediği Hacı Bayram-ı Veli’nin manevi bir işaretle “İstanbul’u fethedecek kumandan şehzadeniz Mehmed” sözleri üzerine Osmanlı tahtını oğlu Mehmed’e bırakarak Manisa’ya gidip ibadet ile meşgul olmaya başlamıştır. Fakat Sultan Murad’ın 12 yaşındaki Şehzade Mehmed’e padişahlığı bırakması Osmanlı Devleti içinde bazı huzursuzluklara neden olmuştur. Osmanlı tahtında çocuk denilebilecek bir yaşta birisinin oturmasını fırsat bilen Avrupalı devletler Segedin Antlaşmasını bozarak yeniden Haçlı ordusu oluşturarak Osmanlı üzerine yürümeye başlamışlardı. Bunun üzerine devlet ricali ve Sultan Mehmed’in ısrarı üzerine Sultan İkinci Murad ikinci defa Osmanlı tahtına ve ordusunun başına geçmiştir.
Sultan İkinci Murad büyük bir hızla Edirne'ye geldi. Osmanlı Ordusunun başına geçti. Varna önlerine gelen Osmanlı Ordusu, Haçlılara karşı saldırıya geçti. Haçlı Ordusunun Varna önlerinde bozguna uğratılmasıyla büyük bir zafer kazanıldı (10 Kasım 1444). Bu yenilgiyi hazmedemeyen Macar Kralı Hünyadi Yanoş, 4 yıl sonra Macar, Eflak, Leh ve Almanlardan oluşan ordusuyla Sırbistan'ı işgal etti. 17 Ekim 1448 tarihinde Hünyadi Yanoş öncülüğündeki Haçlı Ordusu, Sultan Murad’ın kumandanlığındaki Osmanlı ordusu karşısında ancak 3 gün dayanabildi. Savaş sonunda Hünyadi Yanoş’un liderliğindeki ordu bozguna uğratılmış ve Yanoş canını zor kurtarıp kaçmıştı. İkinci Kosova Savaşı sonunda Balkanlar kesin olarak Türk yurdu haline gelmiş bu savaştan sonra Haçlılar bir daha Osmanlı üzerine saldırma cesareti gösterememişlerdi.
Sultan II. Murad'ın John Young tarafından yapılmış resmi
Veli denilecek kadar dindar, âdil ve lütüfkâr bir padişah olan Sultan İkinci Murad Han, 3 Şubat 1451 yılında vefat etti. Edirne ve Bursa’da birçok eserler inşa ettiren, Anadolu’da Türk Birliğinin sağlanması yolunda büyük çaba sarf eden, Balkanlar’da Osmanlı hakimiyetini tesis eden Sultan Murad’ın şüphesiz en büyük eseri; İstanbul’un fatihi, Peygamber müjdesine mazhar olan Fatih Sultan Muhammed Han’dır.
ALLAH rahmet eylesin