AKADEMİK HAÇLI SEFERLERİ

Araştırma-İnceleme 11 Mayıs 2017 08:30

Türkiye’de,Bizans Araştırmaları Vakfı ve Uluslararası Bizans Araştırmaları Kongresi’ninmahiyeti ve çalışmaları hakkında ciddi analizler yapılması gerekiyor. İstanbul ve Kudüs’teki 100’den fazla İslam eserinin, Bizans yapısına dönüşüm projesinden kaç akademisyenimizin haberi var? Veya Zeyrek Cami için müze yapılmasını teklif edecek kadar ileri giden faşizan tarihçilerin diğer pl

İlk defa 1924 yılında düzenlenmeye başlayan Uluslararası Bizans Çalışmaları KongresiICBS’nin (International Congress of ByzantineStudies) 23’üncü ve son toplantısı,Sırbistan’ın başkenti Belgrad’da yapıldı. Bin 500 konuşmacının rapor sunduğu kongrede, İstanbul ve Anadolu başta olmak üzere Kudüs ve Kahire’deki birçok Bizans eseri hakkında proje sunuldu. Bunda ne var, gayet tabii olarak Bizans tarihi araştırılabilir diye düşünen akademisyenler, Sultanahmet Camii yerine Bizans Sarayı, Fatih Camii yerine Havariyyun Kilisesi projelerini görünce, “Akademik Haçlı Seferleri” ifadesine hak verecekler. İstanbul haricindeki tüm Bizans envanterinin çıkartıldığı Kongre’de, İstanbul için “lostparadise” kayıp cennet ifadesinin de ayrıca düşünülmesi gerekiyor. Bizans Araştırmaları Vakfı adına çalışan binlerce Bizantolog, dünyadaki Bizans eserlerini 7 bölgeye ayırıyorlar. 2016 itibariyle 6 bölgede eser tasnifi tamamlanmış durumda. Sadece İstanbul’daki Bizans eserlerinin tasnifini tamamlayamıyorlar. İstanbul’daki Bizans yapılarının tasnif edilememesini ise bölgenin değişik dönemlerde yaşadığı depremler olarak yorumluyorlar. Marmaray kazıları ile dünyanın en eski şehirlerinden birisi olduğu ortaya çıkan İstanbul’un üstü Osmanlı eserleriyle, Osmanlı’nın altı Bizans, onun altı ise Roma eserleri ile dolu... İstanbul’un tarih boyunca yaşadığı sayısız deprem bu eserleri birbirine geçirmiş durumda. Ancak buna rağmen Bizans araştırmacıları halihazırda 67 eserin ihyası için çalışıyorlar.

(WWW.BYZANTİUM1200.COMSİTESİNDE HEDEFLENEN CAMİSİZ İSTANBUL)

HANGİ ALANLARDA ÇALIŞIYORLAR?

Uluslararası Bizans Çalışmaları Kongresi’nin çalışma alanlarını ifade edecek olursak; Bizans’ın tarihi, kiliseleri, mimarisi, oyunları, müziği, siyaseti, tekstili gibi birçok konu hakkında araştırma yapılıyor, projeler hazırlanıyor. Bu projelerden özellikle bir tanesi bizi yakından ilgilendiriyor. Kadim İslam şehri İstanbul’un 1200 yılındaki halini bilgisayar ortamında 3 boyutlu olarak çizen ve mekânların animasyonlarını hazırlayan Prof. Albrecht Berger’ in tasarladığı, www.byzantium1200.com adlı site… Prof.Berger’in başında bulunduğu ekip, esas İstanbul’un yani bugünkü Fatih’in 1200 yılındaki halinin animasyonlarını ve 3 boyutlu çizimlerini hazırlıyor. İstanbul’un 1200 yılındaki görünümünün, sokak sokak, heykel heykel çiziminin yapıldığı proje “www.byzantium1200.com” sitesinden takip edilebiliyor. Sitedekiaçıklamada projenin Bizans’ı yeniden kurmayı amaçladığı ifade edilirken, ana sayfasında, “Bizans’ta 1200 yılı… Bu çalışma M.S. 1200 itibariyle İstanbul’daki Bizans anıtlarını bilgisayar ile yeniden kurma amaçlı bir projedir. Bizans’ın 1200 yılındaki haline hoş geldiniz” gibi ifadeler yer alıyor. İstanbul dışında da benzeri bazı bölgelerin animasyonları ve çizimleri yapılmış… Bu konuda Kudüs’teki Bizans çalışmaları “TheHebrewUniversity of Jerusalem” tarafından yürütülüyor. İstanbul’daki çizimlerden ve projelerden çok daha kapsamlısı Kudüs için hazırlanıyor.

(BEYKOZ’DAKİ YOROS KALESİ VE KAZILARDA ÇIKARTILAN TAŞLAR)

KONUŞMALAR KİLİSE MERKEZLİ

Bizans Kongresi’nde yapılan sunumların büyük bir çoğunluğunda kiliseler masaya yatırıldı. Aynı zamanda 23. Kongre’nin ana sponsoru olan Sırbistan Ortodoks Kilisesi’nden birçok papaz da kongreyi yakından takip etti. Kahire’den Kudüs’e, İstanbul’dan Mardin’e kadar birçok eser hakkında kurulan faşizan ifadeler, tarafsız akademisyenleri şaşırttı. Yeni bulunmuş herhangi bir eser için Bizans eseridir tezini savunan akademisyenler, tezlerinin sağlamlığına bakılmadan el üstünde tutuldu. Akademik bir toplantıdan çok Hristiyanlık temelli politik ve propaganda ağırlıklı bir kongre çıktı ortaya… Ayrıca restorasyonu devam eden Yoros Kalesi ve çevresinde de yeni kazı çalışmaları planlandı. Öte yandan Sultanahmet Camii çevresinde Bizans Sarayı’nın kalıntıları için özel izin alındığı ve arkeolojik kazıların başlayacağı anlatıldı.Sultanahmet ve Ayasofya’nın çevresindeki iki bölgede hipodrom projesi hazırlandı… Bu çalışmalar bana İstiklal Harbi sırasında Üsküdar’da asılmış bir afişi hatırlattı; İngiliz işgaline karşı İstanbullular şehirlerini, “Bu Eser Kiminse Bu Şehir Onundur” diyerek savunuyorlardı…

(BELGRAD BAYRAKLI CAMİİ VE CAMİİ AVLUSUNDA YOK OLMAYA TERK EDİLMİŞ OSMANLI MEZAR TAŞLARI)

İSLAM KÜLTÜR MEDENİYETİ KAZINMAK MI İSTENİYOR?

Bizans Araştırmaları Vakfı adı altında, üst akıl da diyebileceğimiz bir güç, Bizans İmparatorluğu’nu tekrar hortlatmanın planlarını yapıyor. Bu proje, diğer kültürlere ve medeniyetlere zarar vermediği müddetçe sıkıntı arz etmiyor. Ancak Bizans çalışmaları direkt olarak İslam medeniyetini hedef alıyor. Dünyanın dört bir bucağında akıl almaz paralar dökerek binlerce tarihçiye Bizans araştırmaları yaptırıyorlar. Sonra da ortaya çıkarılan eserlerin üç boyutlu çizimleri, animasyonları hazırlanıyor. Mimarlardan ve tarihçilerden oluşan büyük çaplı heyetler tarafından devasa projeler hazırlanıyor. Özel izinlerle yapılan arkeolojik kazılarda Bizans eserleri gün yüzüne çıkarılıyor. İstanbul, Anadolu,Balkanlar ve Arap Havzası’ndaki İslam kültür mirası yok sayılarak, bölge Antik Yunan menşeli Akdeniz Kültür Havzası ve Bizans Kültür Havzası olarak görülüyor. Bu bölgelerdeki arkeolojik kazılar hakkında istatistiki bir analiz yapılsa, acaba yüzde kaçı İslam eseri çıkar? Ya da daha net örneklerle bahsedeyim; Eski İstanbul olarak bilinen Fatih’te cami, çeşme, imaret, kervansaray gibi 200 çeşit olmak üzere 9665tarihi eser kayıtlı. Fakat bu eserlerin yarısından fazlası kayıp… Öte yandan Bulgaristan’da 4 binin üzerinde Osmanlı eserinin olduğu biliniyor. Ancak bu eserler sadece kağıt üzerinde kalıyor. 23’ncü Uluslararası Bizans Çalışmaları Kongresi’nin yapıldığı Belgrad’da, Evliya Çelebi’nin seyahatnamesine göre 281 cami var. Bugün Belgrad’da Osmanlı’dan kalan tek cami ise Bayraklı Camii...Bu kültür emperyalizminden kurtulmak için acilen tüm vakıf eserlerimizinenvanterini çıkarıp tekrar ihyasını yapmamız gerekiyor. Yoksa vakfiyelerin bedduası bizleri felakete sürükleyecek.

(BYZANTIUM1200 PROJESİNİN TWITTER HESABINDA TÜRKİYE’NİN KENDİ KENDİNİ ÖLDÜRDÜĞÜNÜ ANLATAN NEFRET KARİKATÜRÜ)

HUKUKİ DAYANAKLARI NELER?

Türkiye’nin ilk bizantologu olan ve dünyada da Bizans araştırmacıları tarafından otorite kabul edilen Prof. Dr. Semavi Eyice’nin ifade ettiği gibi; Günümüzde Türkiye’de Bizans hakkında çalışanların Bizans’tan haberleri yok. Sadece faşizan ve taraflı tarih okumaları yapmaya çalışıyorlar… Peki, bu tehlikeli kültür işgalinin kılıfı nedir? Hakikaten Sultanahmet Camii’nin yerine Bizans Sarayı’nı yapabilirler mi? Bu işin hukuki dayanağı nedir? Konu hakkında bir inceleme yaptığımızda, Uluslararası Vakıf Kanunu belirleyen Venedik Tüzüğü çıkıyor karşımıza… 16 maddeden oluşan tüzüğün 11. Maddesi İslam medeniyeti için büyük tehlikeoluşturuyor. 11. Madde de “Anıta mal edilmiş farklı dönemlerin geçerli katkıları saygı görmelidir; zira onarımın amacı üslup birliği değildir.Bir anıt üst üste çeşitli dönemlerin izlerini taşıyorsa, alttaki dönemleri açığa çıkarmak ancak bazı özel durumlarda -yok edilen malzemenin önemi azsa, açığa çıkarılan malzeme büyük tarihi, arkeolojik ya da estetik değer taşıyorsa ve korunma durumu böyle bir davranışı gerekli gösterecek kadar iyi ise haklı çıkarılabilir. İlgili unsurların öneminin değerlendirilmesi ile ilgili yargıyı ve neyin yok edileceği üzerinde kararı vermek, sadece bu işi üzerine almış kimseye bırakılamaz” ifadeleri yer alıyor. Yani Uluslararası Vakıf Kanunu belirleyen Venedik Tüzüğü’nün 11. Maddesi ileri sürülerek, Fatih Camii’nin herhangi bir depremde yıkılması durumunda, altındaki Bizans krallarının mezarları ve Havariyyun Kilisesi çıkartılabilir. Türkiye bu tüzüğü kabul eden ülkeler içinde olmamasına rağmen birçok eserde Venedik Tüzüğü uygulanmış… İnşallah Türkiye ciddi bir kültür ve medeniyet politikası belirler ve bu kültür savaşında milli hafızamız silinip gitmez…

TOLGA SAÇIKARALI-ANALİZ

akademikhaçlıseferleri bizanskongresi bizans osmanlı istanbul