13 Şubat 2011 Pazar Günü 13:00’te başlayan program, Şefkat Dergisi Editörü Dr. Hikmet Atan’ın Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
Program sunucusu Ahmet Melik Ünal katılımcılara şunları söyledi;
Sizler bugün burada ecdadınızı anmak maksadıyla toplanarak Lisan-ı halleriniz ile şunu ifade ediyorsunuz. “İstediğiniz kadar Osmanlı’yı, Ecdadımızı Karalayan Diziler, Filmler çekin. Bu Halk size itibar etmeyecektir. Bütün çabalarınız beyhudedir. Bu Halk Ecdadını seviyor, Osmanlı Devleti’ne Sahip Çıkıyor”
Bizler de bu uğraşı verenlere Şair Sezai Karakoç’un şiiriyle seslenmek istiyoruz.
”Onlar Sanıyorlar Ki, Biz Sussak Mesele Kalmayacak.
Halbuki, Biz Sussak, Tarih Susmayacak..
Tarih Sussa, Hakikat Susmayacak.
Onlar Sanıyorlar Ki, Bizden Kurtulsalar Mesele Kalmayacak.
Halbuki, Bizden Kurtulsalar, Vicdan Azabından Kurtulamayacaklar,
Vicdan Azabından Kurtulsalar, Tarihin Azabından Kurtulamayacaklar.
Tarihin Azabından Kurtulsalar, Allah’ın Gazabından Kurtulamayacaklar.”
Kur’an-ı Kerim tilavetinden sonra açılış konuşmasını yapmak üzere Tarihine Sahip Çıkanlar Platformu Başkanı İbrahim Akkurt bir konuşma yaptı. İbrahim Akkurt yaptığı konuşmada Sultan İkinci Abdülhamid Han’ın eserleri, hizmetleri ve siyasi kişiliği hakkında bazı bilgiler verdi. Konuşmadan öne çıkanlar başlıklar şunlardı;
Sultan Abdülhamid saltanatında devleti savaşlardan uzak tutarak çözülen, yıkılmaya yüz tutan devleti; eğitim, sosyal, ekonomi gibi birçok alanda yaptığı hamlelerle ayağa kaldırmıştır. Saltanatında mektepler, kütüphaneler, hastaneler, demir yolları, kara yolları, saat kuleleri yaptırarak ülkenin kalkınmasını sağlamıştır.
Ortadoğu ile Anadolu’yu birbirine bağlayan Hicaz Demiryollarını kurarak bu proje ile devlet, millet ve ümmetin kaynaşmasını sağlamıştır.
Hindistan, Çin, Japonya, Malezya ve Zengibar’a elçiler ve din adamları göndererek o ülkelerdeki insanların İslam’ın nuru ile nurlanmalarına vesile olmuştur.
Sultan Abdülhamid döneminde, Siyonizm’in Filistin üzerindeki taleplerine karşı çıkmış, “Filistin’in Osmanlı’dan koparılmasını görmektense vücudumdan bir parça koparılmasını tercih ederim” diyerek Filistin konusundaki hassasiyetini bildirmiştir. Nitekim son 1 asırdır Ortadoğu’yu kan gölü haline çeviren Siyonizm’in faaliyetleri, Sultan Abdülhamid Han’ı bu hassasiyetinde haklı çıkarmış ve feraset sahibi bir idareci olduğunu göstermiştir.
Döneminde birçok askeri okul açarak, birçok kaliteli komutan ve subayın yetişmesine zemin hazırlamıştır. Balkanlarda, Çanakkale’de Yemen’de Galiçya’da kısaca 3 kıtada dünya devletleri ile köşe kapmaca oynayan askerler, cumhuriyeti kuran kadro onun açtırdığı okullarda eğitim almışlardır
Devletine ve milletine bu kadar çok hizmeti olan bu yüce şahsiyeti bizlerde bugün burada hayırlar yad etmekteyiz.
Daha önce programa katılacağı duyurulan Prof. Dr. Mehmed Ali Beyhan, rahatsızlığından dolayı programa katılamadı.
Açılış konuşmasının ardından Sümeyye Ünal isimli ilkokul öğrencisinin Sultan Abdülhamid Han adına yazılan “O Bir Ulu Hakan’dır” isimli şiirini okudu. Okunan şiir, programa katılanlar tarafından çok büyük bir beğeni topladı.
Programda son olarak sırayı Sultan Abdülhamid Han’ın ruhu için okunan 10 adet Hatim’in duasının yapılması yer aldı. Dr. Hikmet Atan’ın yaptığı hatim duası ardından program hitama erdi.
Programdan sonra açılan “Fotoğraflarla Sultan Abdülhamid Han” isimli fotoğraf sergisi katılımcılar tarafından beğeniyle gezildi.
Program çıkışında Tarihine Sahip Çıkanlar Platformu bünyesinde çıkarılan “TARİHÇE” isimli dergiye, Sultan Abdülhamid Han’ın hayatının ve döneminin anlatıldığı kitapçığa ve 4 dilde Sultan Abdülhamid Han’ın anlatıldığı broşürlere talep yoğundu.
Yaklaşık 1 saat süren ve gün boyu toplanan kalabalık ile etkisini hissettiren anma programı program çıkışında yapılan ikram ile son buldu.
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...